Adım adım iPhone' için mp3 zil sesi yapma rehberi

Bir çoğumuz daha iPhone kullanmazken, arkadaşımızda beğendiğimiz bir melodiyi telefondan telefona gönderip zil sesi yapabiliyorduk. iPhone ile zil sesini telefondan telefona transfer edemezsiniz. Bilgisayarınızdaki bir mp3 dosyasını zil sesi yapmak ise çok kolay değil. Bunu yapan hazır programlar var ancak ben size başka hiç bir program kullanmadan nasıl iPhone için zil sesi yapılır adım adım tarif edeceğim.

Öncelikle iTunes programımızı çalıştırıyoruz. Zil sesi yapmak istediğimiz mp3 dosyasının müzik kütüphanemizde (Library-Music) olduğundan emin olmalıyız. Eğer dosyamız burada değilse, sürükle bırak ile buraya kopyalayabiliriz.

Zil sesi yapmak istediğimiz dosyamızı buluyoruz ve üzerine faremizin sağ tuşuna basıp gelen menüden “Get Info” yu seçiyoruz.

Açılan pencerenin “Options” sekmesine gelin. iPhone’da 20sn.nin üzerinde zil sesi yapamazsınız. Bu yüzden buradaki Start Time ve Stop Time değerleri ile oynayıp 20sn.lik yeni bir şarkı oluşturmamız gerekecek. Ben Start Time’ı değiştirmeyeceğim, sadece Stop Time’ı 0:20,000 şeklinde değiştireceğim. Daha sonra OK ile penceremizi kapıyoruz.

Şarkımızın üzerine yine faremizin sağ tuşu ile tıklıyoruz ve gelen menüden “Create ACC Version” yazısına tıklıyoruz.

Şarkımızın hemen altında 20sn.lik yeni bir şarkı oluştu.

Yeni şarkının üzerinde faremizin sağ tuşuna basıyoruz. Açılan menüden “Show in Windows Explorer” seçiyoruz.

Yeni dosyamızın bilgisayarda kayıt edilmiş olduğu yeri açmış olduk. İstersek dosyamızı başka bir yere taşıyabiliriz. Ben tüm zil seslerim derli toplu tek bir yerde dursun diye “Belgelerim” klasörümün içine “Ringtones” diye bir klasör oluşturdum ve tüm zil seslerini oraya atıyorum.

Dikkat ederseniz bu yeni dosyamızın uzantısı artık mp3 değil m4a oldu. Ancak iPhone m4a dosyalarını zil sesi olarak tanımıyor. Dosyamızı zil sesi yapabilmek için uzantısını "m4r” olarak değiştiriyoruz.

Dosyamızın adı değişti, artık iTunes’ta yaratmış olduğumuz dosya ile aynı olmadığından dilerseniz iTunes’ta oluşturduğumuz ikinici dosyayı da listeden silebilirsiniz.

Son olarak dosyamızı zil sesi yapabilmek için tekrar iTunes’a atıp sonrasında da iPhone ile senkronize etmem gerekecek. Uzantısını değiştirdiğim dosyayı direk olarak iTunes Library bölümündeki Ringtones bölümüne sürükleyip bırakabilirsiniz. Daha sonra telefonunuzu bağlayıp senkronize ettiğinizde bilgisayarınızdaki tüm zil sesleri telefonunuza aktarılacaktır.

iFold: Kendi masa üstü iPhone standınızı yapın.

Mükemmel iPhone standımızı yapıyoruz. Bunun için ihtiyacımız olan tek şey kalın bir kağıt. (270gr. tercih edebilirsiniz.) http://www.dessinemoiunobjet.com/iphone-paper-dock-stand/template_iphonepaper.pdf adresinden şablonun çıktısını alın, kesin, katlayın ve kullanın.

Fotoğrafçılığa yeni başlayacaklara makine önerileri

Yeni başlamakla alakası yok aslında. Sizin amacınız ve beklentileriniz çok önemli. Eğer siz fotoğrafçılıkla uzun soluklu uğraşacak; bir hevesten çok keyifli bir hobi olacak yada işinizi bu yönde kuracaksanız o zaman DSLR almakta ısrar edin. Aslında ben bir çok kişiye DSLR yerine iyi bir compact makine tavsiye ediyorum.

http://www.olympus.com.tr/consumer/21693_20118.htm

DSLR'nin çekici bir görüntüsü var. Bir çok kişi profesyonel makine kullanınca kendisinin de profesyonel fotoğraf çekebileceğini düşünüyor. Geçmişte böyle kişilere siz DSLR ile bende 2mp. cep telefonum ile kapışalım diyerek çok hüsrana uğrattım.

 

 

Gelelim DSLR konusuna. Öncelikle şunu bilin ki, makineyi almakla iş bitmeyecek, bitmemeli. Çünkü DSLR'nin bizler için anlamı lensinin değişebiliyor olmasıdır. Öncelikle ne çekeceğimiz çok önemli. Eğer amaca yönelik çekim yapacaksak uygun lensler gerekecek. Her lensinize filtreler alacaksınız. Sonra DSLR ile çekim yaparken bir tripod kullanmanız gerekecek. Çünkü siz profesyonel bir makine aldınız. Artık profesyonelsiniz. O kadar para verip aldığınız ekipmanlarınızı taşıyacağınız çanta da çok ucuz olmayacak tabi. Ayrıca para kadar bu işe zaman da ayırmalısınız. Sadece gezi ve tatillerde kullanmak için DSLR almakta hiç mantıklı olmayacaktır.

Tamam ben bütün bunları zaten biliyorum diyor ama makine seçiminde kararsız kalıyorsanız bütçenize en uygun sınıftan bir makine seçmeniz en doğru karar olacaktır. Makineleri kaba bir şekide 4 sınıfa ayırabiliriz. Amatör seviye, giriş seviyesi, orta seviye ve üst seviye. Nikon için örnek vermek gerekirse D3000, D90, D300, D3.

Marka konusunda ise kesinlikle hiçbirinin bir diğerine üstünlüğü bulunmamaktadır. Her ne kadar markanın satıcıların yada o markanın kullanıclarının iddalı bir şekilde öne sürdüğü özellikler olsada bu onların markasına olan bağından ve pazarlama stratejilerindendir. Zamanla sizin de kullandığınız markaya olan bağınız (verilen para ile doğru orantılı) arttıkça siz de kendi makinenizi savunursunuz.

Makine almakta en doğru kararı siz vereceksiniz. Bütçenize uygun olarak alacağınız seviye/sınıf belirledikten sonra yapacağınız tek şey bir mağazaya giderek oradaki satıcının sizi yönlendirmesine çok fazla izin vermeden istediğiniz sınıftaki ürünleri incelemek olacak. Ürünü alın, dokunun, ağırlığını hissedin. Metal ve plastik dokularının size verdiği duyguları tadın. Makineyi koklayın, ona sarılın. Hangisi ile aranızda bir çekim hissederseniz o makineyi alın. Emin olun ki aldığınız makine ne iyisidir.

Makine seçimindeki bir diğer önemli hususta çevrenizdeki arkadaşlarınızın kullandığı makinelerdir. Çünkü onlar sayesinde fotoğrafçılığa başlamış olabilir ve desteklerine her zaman başvurabilirsiniz. Böyle bir durumda onların kullandığı markaları öncelikli tercih edebilirsiniz. Ayrıca almak istediğiniz ekipmanları da onların ekipmanlarını ödünç alarak deneme imkanıda bulabilirsiniz.

Bütün bunları okuduktan sonra eğer gerçekten DSLR almak istiyorsanız size sadece "Işığınız bol olsun" diyebilirim.